Zamansız Keşfim : Klasik Müzik

-

   Tesadüflere inanan biri değildim bundan kısa süre önce. Ama   birçok olay , sanki yaşanmasını içten içe isteyip bir türlü önüme çıkmayan -çıkamayan- bütün olasılıklar ; tesadüflerle birlikte karşımda beliriverdi. Klasik müzik de hayatımda mucize sınıfına koyabileceğim tesadüflerden oldu diyebilirim.
   Klasik müzik , çoğu kimse tarafından ilgi çekici bulunmaz. Hatta uyku getirdiğini söyleyenleri de duymuşuzdur muhtemelen her birimiz. Ben de bu ön yargıya sahip insanlardan biriydim . Hatta dinleyenlere karşı iç sesimin 'ne anlıyorsunuz canım şundan ' türünden yakınmalarına da sebep olmuş olabilirim. Böylesine ilham verebilme potansiyeli yüksek bir şeyi ; ruhumuzda açılmış yaraları, zihin dünyamızda olan karışıklıkları iyileştirebilecek olmasına rağmen, neden hemen elimizin tersiyle itip hemen 'ötekileştiriyoruz' ?
   Bu sorulara yanıt aramamla başladı ; bu uçsuz bucaksız deryaya dalmam...
 
    Önce -daha sonra  neden buradan başladığımı sorguladım- Klasik müzik denince çoğu (!) kimsenin de aklına gelebileceği gibi , kulak aşinalığı olunan isimleri dinlemeye başladım ; Mozart , Bach, Tchaikovsky, Vivaldi , Beethoven , Schubert gibi. Daha önceden neden dinlemediğimi sorguladım çokça . Klasik müzik dinlemeye başladığım günden beri bir değişiklik hissettim kendimde. ;Farklı müzik türlerini dinlerken , müziği sadece 'dinlemek' için kullandığımı yani kulağıma gelen güzel seslerden başka bir şey aramaya çekindiğimi.Sadece kolayca ulaşabileceğim duygularıma değindiğini , bu değinmenin de fazlasıyla yüzeysel olduğunu fark ettim. Çok çabuk tüketiyordum. Bana bir şey katmıyordu.Klasik müzikle birlikte bu ortadan kalktı.
Zihin dünyamdaki duygu girdaplarına girip , daha önce rastlamadığım hisleri  önüme çıkardı diyebilirim...
    Klasik müziğe olan merakımın attığı bu dönemlerde , gelecek blog yazılarımda da bundan bahsedeceğimi söyleyebilirim. Kendi keşfime sizler de tanık olacaksınız.
Bu keşfimde bana eşlik etmeniz muhteşem olur . Klasik müzik konulu yazılarım kısa zaman sonra burada . o zamana kadar belki siz de klasik müzik rüzgarına kaptırırsınız kendinizi , kim bilir ?

       Görüşmek üzere , sevgiyle kalın !

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cinuçen Tanrıkorur

-
Resim
  Merhaba! Musikişinaslarımızı anlattığım bu serüvende  Tanburi  Cemil Bey, Aka Gündüz Kutbay,  Kâni  Karaca’dan sonra şimdiki  durağımız udî, bestekâr ve  aynı  zamanda  da mimar olan  Cinuçen   Tanrıkorur . Başlayalım o vakit!   Cinuçen   Tanrıkorur , 20 Şubat 1938’de İstanbul’da Fatih semtinde doğmuştur. Babasının adı  Zaferşan , annesinin adı ise Adalet’tir.  Cinuçen  bey bir röportajında kültür bilincinin oluşmasındaki en büyük etkenin anne babası olduğunu söyler çünkü küçük yaşlardan itibaren özellikle babası  Zaferşan  bey  Cinuçen  Bey’e dönemin ve daha öncesinin çok önemli sanatkârları hakkında eğitim verir, bu yönde ilerlemesi için ona yol gösterirdi.  Cinuçen  ismi çok da  hakim  olmadığımız, etrafımızda daha önce çok sıklıkla rastlamadığımız bir isim. Ama aslında ardında çok güzel bir anlam yatıyor.  Cinuçen  Bey’in ismini babası  Zaferşan ...
Devamı

Dolma Kalem İle Yazılar-1

-
Resim
Merhaba,    Yazı yazmak her zaman en büyük keyiflerimden biri olmuştur. Bu keyif ilk dolma kalemim olan Preppy marka dolma kalem almamla daha fazla artmaya başladı. Dolma kalem ile yazarken ayrı bir yazım keyfi alıyor insan. Hal böyle olunca defterlerin ve kaleminizin mürekkep bitme hızını aldığınız keyifle orantılı oluyor. Kısa denilebilecek bir süredir devam eden bu macera Kaweco marka Classic Sport dolma kalemimle devam etti. Aşağıdaki fotoğraflarda ilk dolma kalemim ve devamında Kaweco ile yazdıklarım yazılardan birkaçını sizle paylaşmak istedim.     Keyifli günler dilerim ,     Sağlıcakla kalın ! [Dipnot: Görüntüleri daha net görmek için ilk resimin üzerine tıklayıp, çıkan fotoğrafın da sağ kısmına tıklayarak diğer fotoğraflara göz atabilirsiniz.]
Devamı

Aka Gündüz Kutbay

-
Resim
          Merhaba!     Musiki geçmişi bir hayli derin ve zengin olan bizlerin bu musikiyi belli bir seviyeye getirmiş , onu orada tüm sahip olduğu güzelliklerle muhafaza etmek için var gücüyle çalışmış musikişinaslarımı tanımamız, anmamız son derece ehemmiyetli bir mevzudur. Onları tanımaya gayret gösterince aslında ne kadar haklı bir mücadele vermiş olduğumuzu anlamış oluruz. Onlar dönemlerine yol göstermekle kalmayıp,  sonraki dönemde yaşayacak bizlere gerekli bilgiyi bulabileceğimiz 'o odanın' anahtarını da bırakmayı göz ardı etmemiştir. Musikişinaslarımızı elimden geldiğince ve dilim döndüğünce 'tanıtmaya' çabaladığım burada daha önce sizinle Tanburi Cemil Bey ve  Cinuçen Tanrıkorur'dan bahsetmiştik. Bunu bir gelenek haline getirip devam ediyoruz o vakit. Bu yazımızda bahsedeceğimiz pek değerli ve nev-i şahsına münhasır musikişinas,bugün de aramızdan ayrılışının üstünden tam 41 sene geçmiş neyzen Aka Gündüz Kutbay. Başlayalım o vakit!...
Devamı